MilliRe_FaaliyetRaporu_TR_2019
Millî Reasürans Faaliyet Raporu 2019 57 Şirket Faaliyetleri ve Faaliyetlere İlişkin Önemli Gelişmeler Finansal Durum Riskler ve Yönetim Organının Değerlendirilmesi Konsolide Olmayan Finansal Tablolar ve Bağımsız Denetçi Raporu Konsolide Finansal Tablolar ve Bağımsız Denetçi Raporu Genel Bilgiler Yönetim Organı Üyeleri ile Üst Düzey Yöneticilere Sağlanan Mali Haklar Şirketin Araştırma ve Geliştirme Çalışmaları Katastrofi tahvili, “side-car” ve ILW (sektörel hasar endeksli ürünler) gibi enstrümanlarca sağlanan alternatif kapasite de dahil, toplam reasürans sermayesi 2019 yılının ilk üç çeyreğinde %7 artış göstererek 625 milyar ABD doları seviyesine ulaşmıştır. 2018 yıl sonu itibarıyla 488 milyar ABD doları olarak gerçekleşen geleneksel sermaye, %9 oranında artış göstererek 532 milyar ABD dolarına yükselmiştir. 15 milyar ABD doları civarındaki kısmı 2017, 2018 ve 2019 yılında meydana gelen hasarlara karşılık tutulan teminatlardan oluşan alternatif sermaye ise bir önceki yıl sonuna göre %4 oranında gerileyerek 93 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşmiştir. Söz konusu durumun, ikincil derecede önem teşkil eden afetlerden kaynaklı kayıplar başta olmak üzere, son yıllarda artış gösteren hasar frekansları ve azalan yatırım gelirlerine ek olarak; iklim değişikliği, katastrofi modellerinin güvenilirliği ve hasar karşılığı tutulan teminatların yönetimi konusunda çekinceleri bulunan alternatif sermaye oyuncularının temkinli tutumu ve azalan iştahı dolayısıyla meydana geldiği değerlendirilmektedir. 2020 yılı Ocak ayı yenilemelerinde reasürans talebinin yüksek seyrini koruduğu gözlenmiştir. Artan hasar frekansları, son yıllara damgasını vuran büyük afet olayları ve Solvency II gibi yasal düzenlemeler bu durumun başlıca sebepleri olarak öne çıkmaktadır. Arzın talebi karşılayacak düzeyde gerçekleşmesine karşın küresel ölçekte reasürans fiyatlarının artan hasar maliyetleri ve gerileyen kârlılık seviyeleri nedeniyle genel olarak yukarı doğru ivmelendiği gözlenmiştir. Öte yandan, sigorta sektöründe kaydedilen fiyat artışlarının reasürans piyasalarındaki fiyat hareketliliklerini geride bıraktığı; bu durum neticesinde büyük global şirketler başta olmak üzere birçok sedanın, sigorta piyasasında görülen olumlu gelişmelerden azami fayda sağlamak amacıyla bölüşmeli anlaşmalarda saklama paylarını artırmaktan yana tutum sergilediği görülmüştür. Bölüşmeli tretelerde hedefledikleri şartları temin edemeyen kimi alıcılar ise reasürans yapılarında bölüşmesiz tretelere ağırlık vermeyi tercih etmiştir. Son yıllarda yeni iş modelleri, teknolojik gelişmeler ve azalan kâr marjlarına bağlı olarak maliyet optimizasyonunun önemi artarken; bu bağlamda birleşme ve satın alma faaliyetlerinin hız kazandığı gözlenmiştir. 2019 yılının en ses getiren işlemi ise önde gelen reasürans ve sigorta brokerliği şirketlerinden Marsh&McLenan’ın, JLT grubunu 5,6 milyar ABD doları karşılığında bünyesine katması olmuştur. Nisan ayı başında tamamlanan bu anlaşma ile Guy Carpenter ve JLT Re aynı çatı altında birleşirken; yeni oluşum, yıllık 100 milyar ABD doları seviyesindeki işlem hacmi ile sektör lideri konumuna gelmiştir. Bahsi geçen satın alma haricinde sektör genelinde dikkat çeken başka bir işlem gerçekleşmezken, 2019 yılında birleşme ve satın almaların yerini stratejik yapısal değişikliklerin aldığı görülmüştür. Öte yandan, birleşme ve satın alma fırsatlarını tatminkâr bulmayan bazı şirketlerin olumsuz sonuç sergileyen işlerin yazımını durdurması sonucu tasfiye edilen portföyleri yöneten şirketlerin sunduğu hizmetlere yönelik talepte de artış yaşanmıştır. 2016 yılında başlayan Brexit süreci 2019 yılında yaşanan hükümet değişikliği sonrası hız kazanmış ve 2020 yılı Ocak ayında resmi olarak onaylanmıştır. Geçiş sürecini takiben, Avrupa Birliği ile Birleşik Krallık arasındaki ekonomik ilişkilerin şekillenmesi için belirlenen nihai tarih 2020 yılı sonu olarak belirlenmiştir. Diğer yandan geçtiğimiz yıllarda birçok sektör oyuncusunun anlaşmasız Brexit ihtimaline karşın; gerek Avrupa Ekonomik Alanı’nda şube açmak, gerekse Brexit sonrası anlaşma hükümlerinin geçerliliğinin korunmasına yönelik önlemler almış olmasına karşın; sürecin sektöre nihai etkileri kısmen belirsizliğini korumaktadır. Lloyd’s piyasasında yaşanan gelişmeler değerlendirildiğinde, 2018 yılı itibarıyla iş yazım süreçlerini ve piyasa gözetim yöntemlerini sıkılaştırmaya yönelik devreye sokulan bir dizi yapısal değişiklik olumlu etki göstermiş olup; kötü seyreden 2017 ve 2018 yıllarının ardından, 2019 yılı ilk yarı sonuçlarının kârlı olduğu gözlenmiştir. Bununla birlikte, yüksek operasyonel maliyetler kârlılık üzerinde baskı oluşturan en
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NjU0