MILLIRE_2020 FAALİYET RAPORU

Finansal Durum Riskler ve Yönetim Organının Değerlendirilmesi Konsolide Olmayan Finansal Tablolar ve Bağımsız Denetçi Raporu Konsolide Finansal Tablolar ve Bağımsız Denetçi Raporu 57 Millî Reasürans Faaliyet Raporu 2020 Eylül 2019 yılında yayımlanan 3 yıllık stratejik planın ardından Lloyd’s 2020 yılının Kasım ayında yeni iş stratejisinin ikinci aşaması olarak “Blueprint II”yi yürürlüğe koymuştur. 2 yıllık yeni program, yüksek düzeyde veri ve teknoloji kullanımını esas alırken, sigortalama sürecini baştan sona yeniden şekillendirerek Lloyd’s’u dijital bir ekosisteme dönüştürmeyi hedeflemektedir. Yeni dönüşüm planıyla ayrıca operasyonel giderlerin 800 milyon İngiliz Sterlini düzeyinde azaltılarak, piyasa oyuncularının yeni ürün geliştirme ve inovasyon gibi faaliyetlere daha fazla ağırlık vermesine olanak sağlanması hedeflenmektedir. 2021 Ocak yenilemeleri öncesinde, gerileyen faiz oranları, şirketlerin kötü seyreden sonuçları ve 2020 yılının doğal afetler açısından oldukça aktif bir yıl olmasının yanı sıra Covid‑19 salgınının etkileri gibi olumsuzluklar dolayısıyla piyasalarda ciddi fiyat artışı beklentileri hâkimken, yeni sermaye girişi ve yatırım gelirlerinde kaydedilen iyileşmeler sonucu fiyat artışlarının beklenen seviyelerin altında gerçekleştiği gözlenmiştir. Küresel katastrofi reasürans programlarının fiyatlarında ortalama %6 oranında yukarı yönlü ivmelenme yaşanırken, bu oran son on yılda kaydedilen en yüksek yıllık artış oranına işaret etmektedir. Her ne kadar kotasyon aşaması alışılagelinenden daha uzun sürse de, 2021 yılı Ocak ayı yenilemelerine nispeten erken başlayan şirketler, süreci sorunsuz bir şekilde ve zamanında tamamlamayı başarmıştır. Fiyatların yanı sıra, 2021 Ocak yenilemelerinde pazarlıkların ağırlıklı olarak anlaşma şartları etrafında şekillendiği gözlenmiştir. Covid‑19 salgınının sektör üzerindeki olumsuz yankıları göz önüne alındığında, bulaşıcı hastalık istisna maddeleri hiç şüphesiz uzun süren görüşmelerin odak noktası iken; tarafların anlaşma metinlerine dahil edilecek klozlar üzerinde mutabakat sağlayamaması uzayan görüşmelerin temel sebebi olmuştur. Ayrıca, teminat kapsamının daha net bir hale getirilmesi amacı ile siber risklerin de istisna edilmesi, başta Londra piyasası olmak üzere, sektör oyuncularının üzerinde durduğu bir diğer önemli gündem maddesi olarak öne çıkmıştır. Ocak 2021 retrosesyon yenilemeleri değerlendirildiğinde, hasar karşılığı teminat olarak tutulan alternatif sermaye miktarına ek olarak bazı reasürörlerin iş yazımını durdurması veya retrosesyon piyasasına sağlamış oldukları kapasite miktarını ciddi ölçüde sınırlandırması neticesinde, beklenenden daha sınırlı olmakla beraber kapasitenin belli ölçüde baskılandığı gözlenmiştir. Önceki yıllarda olduğu gibi retrosesyon maliyetlerindeki artış, reasürans piyasalarında gözlenen yukarı yönlü fiyat hareketlerini geride bırakmış ve çift hanelere ulaşmıştır. Bazı alıcılar retrosesyon stratejilerini yeniden şekillendirerek daha sınırlı koruma satın almaktan yana tavır sergilerken; birçok geleneksel kapasite sağlayan reasürörün uygun fiyat ortamından azami fayda elde etmek amacıyla daha fazla kapasite tahsis etme yönündeki istekli tutumları neticesinde genel olarak arzın talebi karşılayacak düzeyde olduğu gözlenmiştir. Yeni katastrofi tahvili ihracında kaydedilen artış ise retrosesyon maliyetleri üzerindeki baskıyı hafifleten bir diğer unsur olmuştur. Avrupa 2020 yılı doğal afetler açısından Avrupa geneli için sakin geçerken; Ciara Kasırgası’nın yanı sıra Fransa ve İtalya’nın Akdeniz kıyılarını etkisi altına alan rekor düzeydeki yağışların sebep olduğu bir dizi ani sel baskını, yıl içinde kaydedilen önemli afetler olarak öne çıkmıştır. Covid‑19 salgınının bölgedeki etkileri değerlendirildiğinde, fiziki hasara bağlı olmayan iş durması teminatlarının oldukça yaygın olduğu Almanya ve İsviçre’de pandemi kaynaklı hasarlar önemli boyutlara ulaşırken; Hollanda ve İskandinav ülkeleri gibi Avrupa’nın diğer bölgelerinde ise salgının mal sigortaları üzerinde kayda değer bir etki yaratmadığı gözlenmiştir. Avrupa geneline teminat sağlayan hasarsız katastrofi programları %5’e varan riske göre ayarlanmış fiyat artışları ile yenilenirken; nispeten daha küçük ve bölgesel programlar açısından fiyat düzenlemeleri bu aralığın alt sınırına yakın seviyelerde gerçekleşmiştir. Diğer taraftan, hasarlanan doğal afet programlarının fiyatlarında kaydedilen artışlar %5 ile %10 düzeyinde değişkenlik göstermiştir. Risk programları değerlendirildiğinde, hasarsız programlarda gözlenen yukarı yönlü fiyat hareketleri maksimum%5 ile sınırlı kalırken, hasarlı programlar açısından bu oranın %5 ila %10 seviyesine ulaştığı dikkat çekmektedir.