MILLIRE FAALİYET RAPORU 2021
ŞİRKET FAALİYETLERİ VE FAALİYETLERE İLİŞKİN ÖNEMLİ GELİŞMELER GENEL BİLGİLER YÖNETİM ORGANI ÜYELERİ İLE ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERE SAĞLANAN MALİ HAKLAR ŞİRKETİN ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI 44 MİLLÎ REASÜRANS FAALİYET RAPORU 2021 EKONOMİK GÖRÜNÜM Küresel ekonomi toparlanma sürecine geçmiştir. Pandemi şartlarının normalleşme sürecine girdiğine tanıklık ettiğimiz 2021 yılında, küresel ekonomide toparlanma kaydedilirken, aynı zamanda ekonomik dalgalanmalar ve enflasyonist eğilimler de güçlenmiştir. 2020 yılında önemli ölçüde daralma kaydeden küresel ekonomi, kısıtlama ve kapanmaların son bulması ile yeniden canlanmış, tüketici talebi hızla yükselmiştir. Buna karşılık, mal ve hizmet arzı ortaya çıkan talep yükselişine hızlı yanıt verememiş, lojistik sorunları baş gösterirken hammadde, emtia ve enerji fiyat seviyelerinde küresel ölçekte rekor seviyede artışlar yaşanmıştır. Emtiada kaydedilen fiyat artışları, pandeminin üretim ve nakliyedeki azalışa bağlı olarak küresel petrol talebi üzerinde yarattığı aşağı yönlü baskı nedeniyle petrol fiyatlarına gecikmeli olarak yansımıştır. 2021 yılında ekonomilerin normalleşmesiyle birlikte Brent petrolün fiyatı varil başına 86 dolar ile son 3 yılın en yüksek seviyesine çıkarken, yılı 77 dolar/varil’den kapatmıştır. Bu fiyat artışlarını OPEC+ ülkelerinin ve Suudi Arabistan’ın arz kesintilerine bağlı olarak stokların erimesi tetiklemiştir. Enflasyonist baskılar gelişmiş ülkeleri de tehdit etmiştir. ABD’de yıllık TÜFE enflasyonu %7 seviyesinde gerçekleşerek Haziran 1982’den bu yana en yüksek düzeyine ulaşmıştır. Ülkede ÜFE enflasyonu Aralık’ta aylık bazda %0,2 ile Kasım 2020’den bu yana en düşük seviyeyi gösterse de yıllık bazda %9,7 ile yüksek düzeyini korumuştur. ABD’de imalat sanayi ve hizmetler PMI verileri Aralık’ta önceki aylara göre bir miktar gerilese de sektörlerde canlılığın sürdüğünü göstermiştir. 2021 yılında yaklaşık 6 trilyon ABD doları büyüklüğünde teşvik paketiyle desteklenen ABD ekonomisi yıllık bazda %5,7 ile 1984 yılından bu yana en hızlı büyümesini kaydetmiştir. Euro Alanı’nda enflasyon göstergeleri yılın son aylarında enerji ve gıda fiyatlarında kaydedilen hızlı artışın etkisiyle ivme kazanmıştır. Yıllık TÜFE enflasyonu %4,9 ile son 25 yılın en yüksek düzeyinde gerçekleşmiştir. Aralık ayında tüketici güven endeksi Bölge’de talep koşullarının kötüleştiği sinyalini vermiştir. Omicron varyantıyla mücadele kapsamında pek çok Avrupa ülkesinde alınan tedbirlerin etkisiyle Aralık’ta hizmetler PMI beklentilerin altında kalmıştır. Öte yandan, imalat PMI güçlü görünümünü sürdürerek üretim tarafındaki olumlu seyrin devam ettiğini göstermiştir. Çin’de yılın son çeyreğinde otomobil, tekstil ve ana metal sektörlerindeki üretim düşüşlerinin zayıflamasına bağlı olarak sanayi üretimi artışa geçerken, pandemi tedbirleri perakende satışların baskı altında kalmasına neden olmuş ve talebe ilişkin olumsuz bir tablo çizmiştir. Ayrıca, uzayan navlun süreleri ve artan maliyetlerin etkisiyle dış talepteki azalma paralelinde Çin’in ihracatı ivme kaybetmektedir. Buna karşın, Çin ekonomisi %8,1 ile beklentilerin üzerinde yüksek bir büyümeyle 2021 yılını tamamlamıştır. Sıkı para politikaları yürürlüğe konmaya başlanmıştır. Piyasada likiditenin bollaşması ve ekonomik aktivitenin desteklenmesi için pandemi sürecinin başından itibaren genişlemeci para politikaları uygulayan başlıca merkez bankaları, enflasyona ilişkin kaygıların yüksek kalmayı sürdürmesiyle varlık alımlarını sınırlandırarak, destekleyici para politikalarının sıkılaştırma hızını artırmaya başlamıştır. 2021 yılında gerçekleştirdiği toplantılarında para politikasında değişiklik yapmayıp, politika faizini %0‑0,25 aralığında tutan ABD Merkez Bankası (Fed), Kasım ayındaki varlık alımın azaltmasının ardından, Aralık ayı toplantısında varlık alım azaltımı hızını ikiye katlayarak ayda 30 milyar ABD dolarına yükseltmiştir. Tahvil alımlarının Mart 2022 itibarıyla sonlandırılması ve 2022 yılında en az 3 kez 25’er baz puanlık faiz artışı yapılması beklenmektedir. Avrupa Merkez Bankası (ECB), politika faizini %0 seviyesinde tutarak 2021 yılında para politikasında değişiklik yapmazken; yılın son toplantısında, 1,85 trilyon Euro tutarındaki Pandemi Varlık Alım Programı (PEPP) kapsamındaki alımların Mart 2022’de sona ereceğini teyit etmiştir. Pandemi başlangıcından bu yana dünya genelinde faizleri artıran ilk büyük merkez bankası olan İngiltere Merkez Bankası (BoE), Aralık ayı toplantısında 3 yılın ardından faiz artırımına giderek politika faizini %0,1’den %0,25 düzeyine yükseltmiştir. Yarı iletken‑çip krizi ve limanlarda konteyner bulunmaması gibi arz yönlü sorunların, tedarik zincirleri ve ticaret üzerindeki muhtemel baskılarını, yeni varyant kaynaklı belirsizlikleri dikkate alan Dünya Ticaret Örgütü, küresel mal ticaretinin 2021 yılında %10,8 ve gelecek yıl da %4,7 büyümesini beklemektedir.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NjU0