MILLI REASÜRANS FAALİYET RAPORU 2018

Millî Reasürans Faaliyet Raporu 2018 Genel Bilgiler / 13 Olumlu beklentilerle başlayan 2018 yılı, özellikle ABD ve Çin arasındaki ilişkilerde politika aracı olarak kullanılan korumacı ticaret önlemlerinin yaygınlaşma riskinin ve artan jeopolitik risklerin özellikle yılın ikinci yarısından itibaren küresel ekonomik aktiviteyi olumsuz yönde etkilediği bir yıl olmuştur. Buna rağmen dünya ekonomisi, sene başında yapılan tahminlere göre bir miktar daha yavaş büyümekle birlikte, bir önceki yıl kaydedilen %3,7’lik büyüme hızını korumayı başarmıştır. Euro alanı 2018 yılında da bir önceki dönemde gösterdiği büyüme performansını sürdürmekle birlikte, üçüncü çeyrekten itibaren yavaşlamaya başlamıştır. Brexit sürecinin barındırdığı belirsizliklerin yanı sıra Fransa’da hükümet politikaları karşıtı gösteriler ile İtalya’nın bütçe sorunu gibi hususlar ise piyasalar üzerinde olumsuz etki yaratmıştır. Diğer yandan, ABD ile Çin arasında 2018 yılında yükselen ve müzakereler için geçici olarak askıya alınan ticaret savaşı, toparlanma sinyalleri veren Çin ekonomisini olumsuz etkilemiştir. Yılın ikinci yarısında küresel piyasalarda yaşanan gelişmeler, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı bazı gelişmekte olan piyasalarda para birimlerinde önemli değer kayıpları yaşanmasına neden olmuştur. Söz konusu durum, şirket bilançolarını etkilemiş, finansal koşulların sıkılaşması ve kaynak maliyetlerinin artması, ekonomik faaliyetleri sekteye uğratmıştır. 2019 yılında gelişmiş ülke merkez bankalarının izleyeceği politikalar ile küresel likidite koşullarının, Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülkeler açısından önem taşıyacağı düşünülmektedir. Likidite koşullarında kademeli sıkılaşmanın süreceği, buna karşın gelişmiş ülke merkez bankalarının büyük ölçüde öngörüler doğrultusunda hareket edeceği varsayımıyla gelişmekte olan piyasalarda kayda değer miktarda sıcak para çıkışı öngörülmemekte ve 2019 yılının daha ılımlı geçeceği beklenmektedir. Ekonomik büyümenin 2018 yılının ilk çeyreğinde %7,4 olduğu ülkemizde, Ağustos ayında yurt içi finansal piyasalarda yaşanan çalkantı, ekonomiye duyulan güveni zayıflatmış ve tüketim ile yatırım talebini olumsuz etkilemiştir. Bunun sonucunda, yılın üçüncü çeyreğinde büyüme hızı %1,8 seviyesinde gerçekleşmiş; dördüncü çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %3 azalmış, yıl sonu itibarıyla büyüme ise %2,6 olarak kaydedilmiştir. Diğer yandan, 2018 yılında hem dış ticaret, hem de cari işlemler açığı daralmıştır. Yıl sonu itibarıyla ihracat %7 oranında artarak 168 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. İç talepteki yavaşlama ve kurlardaki artış ise ithalatın gerilemesine neden olmuş, %4,6 azalan toplam ithalat 223 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Petrol fiyatlarındaki yukarı yönlü hareket, döviz sepetinin TL karşısında yaklaşık %37 oranında artması ve gıda fiyatlarının yüksek seyri, enflasyonun önemli ölçüde artmasına neden olmuştur. Ekim ayında yıllık bazda %25,2’ye kadar yükselen tüketici fiyat endeksi, Hükümet’in almış olduğu tedbirlerin etkisiyle yılın son iki ayında %20,3’e gerilemiştir. Ülkemiz, 2018 yılı Haziran ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi ile yeni hükümet sistemine geçişe tanıklık etmiş olup, Hükümet tarafından 2019-2021 dönemi için makroekonomik hedef ve politikaları belirlenmiş, 2018 yılı Eylül ayında “Dengelenme, Disiplin ve Değişim” başlıklı yeni ekonomi programı, takiben de “Enflasyonla Topyekün Mücadele” programı açıklanmıştır. Alınan tedbirler ve uygulanan politikalar doğrultusunda, 2018 yılının son çeyreğinde, döviz kurlarında dengelenme, faizlerde ise sınırlı bir gerileme sağlanmıştır. 2018 yılında yaşanan doğal afetlerden kaynaklı toplam ekonomik hasar tutarı yaklaşık 160 milyar ABD dolarıdır. 2017 yılındaki 350 milyar ABD dolarına erişen rekor seviyeden hayli düşük olmakla birlikte, son 30 yılın ortalaması olan 140 milyar ABD dolarının üzerinde gerçekleşen söz konusu miktarın sigorta sektörü tarafından üstlenilen kısmının 80 milyar ABD doları civarında olduğu tahmin edilmektedir. Özellikle yılın ikinci yarısında katastrofik olayların sıklığında gözlenen artış, reasürans arzında devam eden fazlalığın etkisiyle alıcılar açısından belirgin olumsuzluklara yol açmamış, reasürörlerin risk seçimlerinde sedan şirketlerin niteliklerinin belirleyici olduğu; bu nedenle fiyatların sedan şirketler özelinde farklılık gösterdiği değerlendirilmiştir. Türkiye Sigorta Birliği tarafından yayımlanan verilere göre, 2018 yılında, Türkiye Sigorta piyasasının prim hacmi yaklaşık %17 oranında artarak 54,7 milyar TL düzeyinde gerçekleşmiştir. Kara Araçları Zorunlu Sorumluluk sigortaları branşında kaydedilen %22 civarındaki artışın yanı sıra Yangın ve Doğal Afetler sigortaları %21 ve Tarım sigortaları ise %27 oranında büyümüştür. Söz konusu artış oranında, Kara Araçları Zorunlu Sorumluluk sigortaları için yürürlükte bulunan Riskli Sigortalar Havuzu’na devredilen primlerden kaynaklanan çifte hesaplama etkili olurken, reel olarak sektör primlerinde daralma gözlenmiştir. Ülkemiz ve dünya ekonomisinin çalkantılı bir dönemden geçtiği 2018 yılında, istikrarlı şekilde yürüttüğü kâr odaklı risk yönetimi stratejisi doğrultusunda geliştirdiği dengeli ve yaygın bir portföy yapısına sahip Millî Reasürans’ın prim üretimi, bir önceki yıla kıyasla %22 civarında artışla toplam 1.320 milyon TL seviyesine ulaşmıştır. Toplam primin %69’u yurt içi işlerden, %31’i ise yurt dışı işlerden kaynaklanmıştır. Millî Reasürans’ın 2018 yıl sonu itibarıyla aktif büyüklüğü 3.738 milyon TL, özkaynakları 1.736 milyon TL, net dönem kârı ise 278 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. 2018 yılında 90. faaliyet yılını geride bırakan ve Avrupa’nın en uzun süredir faaliyette bulunan reasürans şirketlerinden biri olan Millî Reasürans; bilgi birikimi ve tecrübesinin yanı sıra piyasa dinamiklerini doğru ve hızlı bir biçimde algılama ve değerlendirme yetkinliğiyle birleşen güçlü mali yapısı sayesinde istikrarlı performansını sürdürmektedir. Köklü ve yerleşik kurum kültürü, ulusal ve uluslararası piyasalarda kazanmış olduğu saygınlığı ve güvenilirliği, Şirketimizin önümüzdeki dönemlerde de sigorta ve reasürans piyasaları ile ülkemiz ekonomisine katma değer sağlamaya devam etmesinde en önemli dayanakları olacaktır. Şirketimizin tercih edilen iş ortağı olma hedefine en büyük katkıyı sağlayan değerli pay sahiplerimize, iş ortaklarımıza ve çalışanlarımıza, Şahsım ve Yönetim Kurulumuz adına, teşekkürlerimi sunarım. Mahmut MAGEMİZOĞLU Yönetim Kurulu Başkanı

RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NjU0