MILLI REASÜRANS FAALİYET RAPORU 2018

Millî Reasürans Faaliyet Raporu 2018 Finansal Durum / 57 2018 yılında dünyanın diğer bölgelerinde de kayda değer felaketler meydana gelmiştir. Bulunduğu coğrafi konum itibarıyla çeşitli doğal afetlere maruz olan Japonya, 2018 yılında bir dizi yıkıcı felaketle karşı karşıya kalmıştır. Şiddetli yağış ve sellere yol açarak ana karayı vuran tayfunlar, Japonya’yı etkileyen başlıca meteorolojik olaylar arasında yer almaktadır. Söz konusu afetlerin yol açtığı sel hasarları, yaklaşık 2,4 milyar ABD doları tutarındaki kısmı sigortalı olmak üzere, toplam 9,5 milyar ABD doları ekonomik zarara sebebiyet vermiştir. Eylül ayında Japonya ve Filipinler’in bazı bölgelerini etkisi altına alan Tayfun Jebi, 1993 yılındaki Yancy Tayfunu’nun ardından Japonya’yı vuran en şiddetli fırtına olarak tarihe geçmiştir. Sadece Jebi’den kaynaklı hasar tutarının 12,5 milyar ABD doları seviyelerinde olduğu tahmin edilirken, bu meblağın 9 milyar ABD doları tutarındaki kısmının sigorta sektörünce karşılanacağı öngörülmektedir. Ağır hava koşullarının yanı sıra, merkez üssü Osaka ve Hokkaido olan iki deprem ise, bu sene Japonya’da yaşanan diğer önemli felaketler arasında yer almaktadır. Söz konusu depremlerin 2 milyar ABD doları tutarındaki kısmı sigortalı, toplam 9 milyar ABD doları zarara yol açması beklenmektedir. Diğer yandan, 2018 yılının en şiddetli Pasifik Kasırgası ise Filipinler, Hong Kong ve Çin’in bazı bölgelerini etkisi altına alarak yüzlerce can kaybına yol açan Kategori 5 seviyesindeki süper Tayfun Mangkhut olmuştur. Mangkhut’un yol açtığı toplam hasar tutarı 6 milyar ABD doları seviyesinde tahmin edilirken, sigortalı hasarların 2 milyar ABD dolarına yaklaştığı bilinmektedir. Dünyanın diğer bölgelerinin aksine Avrupa yıla ağır hava koşullarının tesiri altında başlamıştır. Ocak ayında, Hollanda, Almanya, Belçika ve Birleşik Krallık’ı etkileyen Friederike Kasırgası, 2018 yılının ilk yarısında gerçekleşen en maliyetli doğal afet olarak öne çıkmaktadır. Friederike Kasırgası’nın yarattığı hasarın bilançosu 2,7 milyar ABD dolarına ulaşmış; bu tutarın 2,1 milyar ABD dolarının sigorta sektörü tarafından karşılanması beklenmektedir. Toplam sigortalı hasar miktarı dikkate alındığında, Friederike Kasırgası 2007 yılında gerçekleşen Kyrill Kasırgası’nın ardından Avrupa’yı etkileyen en maliyetli ikinci kasırga olarak kayıtlara geçmiştir. Katastrofi tahvili, “side-car” ve ILW (sektörel hasar endeksli ürünler) gibi enstrümanlarca sağlanan alternatif kapasite de dahil, toplam reasürans sermayesinin 2018 yılı 3. çeyreği sonu itibarıyla 595 milyar ABD doları seviyesine ulaştığı tahmin edilmektedir. Geçen yıl sonuyla kıyaslandığında, geleneksel sermaye %4 oranında azalarak 516 milyar ABD dolarından, 496 milyar ABD doları seviyesine gerilemiş; alternatif sermaye ise %11 artış göstererek 89 milyar ABD dolarından, 99 milyar ABD dolarına yükselmiştir. Her ne kadar 2018 yılında gerçekleşen yüksek frekanslı hasarlar ile bir önceki yıla ait hasarlara ilişkin tahminlerin olumsuz seyri dolayısıyla gelişimi hız kesmiş olsa da, hasar karşılığı tutulan teminatların serbest bırakılmasını takiben, alternatif sermayenin büyüme hızının ivmeleneceği konusunda görüş birliği bulunmaktadır. Öte yandan, katastrofik olaylar bakımından birincil bölgeler arasında sayılmayan coğrafyalarda meydana gelen afetlerdeki artışın yanı sıra yeni yasal düzenlemelerin olumlu piyasa koşullarıyla bir araya gelmesi neticesinde, alıcıların daha fazla koruma temin etme istekleri 2018 yılında reasürans talebinde ölçülü bir artışa sebep olmuştur. Yeni iş modellerinin öne çıkması, değişen mevzuat ve teknolojik gelişmelerin yanı sıra, azalan kâr marjlarına bağlı olarak maliyet optimizasyonunun önem kazanması dolayısıyla değişim birçok sektör oyuncusu için kaçınılmaz olmuştur. Başlıca yapısal değişiklik unsurlarından biri olan birleşme ve satın alma faaliyetlerine ilişkin toplam işlem hacmi, 2018 yılının ilk yarısında gerçekleşen birçok mega anlaşma ile geçtiğimiz yılın aynı döneme kıyasla %18 artış göstererek 37 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. Yılın en dikkat çekici anlaşması, Fransız devi Axa’nın, Hayat-dışı branşlara ağırlık verme stratejisiyle, Bermuda’da kurulu sigorta şirketi XL Catlin’i 14,1 milyar ABD doları karşılığında bünyesine katması olmuştur. Ocak ayında açıklanan AIG’nin Validus’u 5,3 milyar ABD dolarına satın alma işlemi ise Temmuz ayında sonuçlandırılmıştır. Marsh McLennan’ın Eylül ayında 5,5 milyar ABD doları karşılığında JLT’yi satın alması ve Renaissance Re’nin Ekim ayında 1,5 milyar ABD doları ödeyerek Tokio Millenium Re’yi satın alacağını açıklaması ise yılın ikinci yarısında göze çarpan işlemler olmuştur. Yılın son işlemi ise; China Re’nin Chaucer’la yaptığı, 940 milyon ABD doları tutarındaki anlaşmanın 31 Aralık tarihinde tamamlanması olmuştur. Brexit arifesinde, Birleşik Krallık’ta kurulu birçok sektör oyuncusu bu gelişme sonrasında oluşabilecek muhtemel riskleri bertaraf etmeye yönelik çözüm alternatifleri üzerinde durmuştur. Bu bağlamda Lloyd’s of London, Birleşik Krallık’ın AB’yi herhangi bir geçiş süreci anlaşması olmaksızın terk etmesi durumunda, sigortalıların korunması amacıyla Avrupa’daki faaliyetlerini Brüksel’de açtığı bağlı ortaklık aracılığıyla yürütme kararı almıştır. Diğer taraftan Lloyd’s, marka değerini, rekabet avantajı ve finansal güvenilirliğini korumak üzere sendika değerlendirme süreçlerini gözden geçirerek daha sıkı piyasa gözetim mekanizmalarını devreye sokmuştur. Risk ve performans yönetimine daha fazla ağırlık verilmesi stratejisi doğrultusunda, olumsuz sonuçlanan branşların iyileştirilmesine yönelik adımlar atılmasını, bunun mümkün olmadığı durumlarda söz konusu branşlardan 595 milyar ABD doları Toplam reasürans sermayesinin 2018 yılı 3. çeyreği sonu itibarıyla 595 milyar ABD doları seviyesine ulaştığı tahmin edilmektedir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NjU0